Search…

    Saved articles

    You have not yet added any article to your bookmarks.

    Browse articles

    GDPR Compliance

    We use cookies to ensure you get the best experience on our website. By continuing to use our site, you accept our use of cookies, Privacy Policies, and Terms of Service.

    Bakan Şimşek: Trump'ın kararı Türkiye için muazzam bir avantaj

    10 hours ago

    1

    0

    Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, katıldığı bir TV programında ekonomi gündemine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Şimşek’in açıklamaları şu şekilde: Oldukça verimli geçti diyebilirim. Çok yoğundu, New York’ta başladık. Tabi kredi derecelendirme kuruluşlarının tepe yöneticileriyle bir araya geldik. O önemliydi. Kendileriyle diyaloğumuz çok değerli. Üç önemli uluslararası kredi derecelendirme kuruluşuyla birer saatlik yoğun toplantı yaptık. Programdaki gidişatı kendilerine anlattık. Yatırımcılarla da New York’ta bir araya geldik. Daha sonra Washington’a geçtik. New York dahil olmak üzere 60’ın üzerinde toplantı yaptık. ‘2 BİNİN ÜZERİNDE YATIRIMCIYA HİTAP ETTİK’ Yatırım bankalarıyla görüşmelerimiz oldu. Avrupa Yatırım Bankası gibi... Oradaki bütün küresel büyük ölçekli finansal kuruluşlarla bir araya geldik. O açıdan çok verimli geçti. Bazı iş dünyası STK’ların toplantısına katıldık. Orada bu toplantılar için olup da bizim yolumuzun kesişmediği kimse kalmadı. 2 binin üzerinde yatırımcıya hitap etme fırsatı bulduk. Yatırımcılar dikkat! Bankalardan yeni faiz ayarı: En yüksek oran değişti ‘ENFLASYONU DÜŞÜRMEK BİRİNCİ ÖNCELİĞİMİZ’ Bizim net yol haritamız var. Enflasyonu düşürmek birinci önceliğimiz. Programa olan siyasi destekte de herhangi bir gerileme yok. Programa çok güçlü bir destek söz konusu. Bizim gündemimiz hayat pahalılığı ile mücadele, yapısal dönüşüm. "KÜRESEL ÇALKANTILAR VAR" Küresel çalkantılar var. Buna karşı Türkiye’nin dayanıklılığı soruldu. Burada önemli konu şu: Katıldığımız resmi toplantılarda en çok konuşma arasında geçen sözcük belirsizlik. Bu sene için küresel ticarette öngörülen büyüme yüzde 2’nin altına düşürülmüş durumda. Büyük bir belirsizlik var. Aşağı yönlü riskler yüksek. Küresel büyüme artık yüzde 3’ün altına düşecek demek. Türkiye ile bağlantısı ne? Burada risk iştahı devreye giriyor. Küresel büyüme düştüğü dönemlerde risk iştahı azalıyor. Riskli varlıklardan kaynak çıkışı oluyor. Borsalar risklidir. Gelişmekte olan ülkelerin risk profili daha yüksektir. Bizim gibi ülkelerde risk iştahındaki azalma bizdeki fon çıkışını tetikliyor. İçeride, dışarıdaki gelişmeler rezervlere yansıdı. 700 milyarın üzerinde olan yabancı yatırımcıların iç borç stokundaki payı önemli ölçüde yarı yarıya azaldı. Büyük oranda yabancı çıkışı yaşandı. Rezerv kaybının yüzde 58-60'ı offshore kaynaklı yani dış kaynaklı. Yer: Tekirdağ! 8 bin TL’lik kirayı ödeyemedi: Tahliye ve kira bedeli için dikkat çeken karar ‘ORTA, UZUN VADELİ BÜYÜME PERSPEKTİFİMİZ GÜÇLÜ’ Türkiye büyümek için dış talebe daha az bağımlı. Türkiye ekonomisini sürükleyen faktör net dış talep değildir. Daha çok iç taleptir, yatırımdır. Bu bizi küresel belirsizliğe karşı göreceli olarak daha dayanıklı kılıyor. Artık büyüme çok aranan, prim verilen bir husussa Türkiye bu programla birlikte sağlıklı büyümenin temellerini atıyor. Geçici olarak büyüme yavaşlasa da orta, uzun vadeli büyüme perspektifimiz güçlü.İkinci konu Türkiye’nin ihracatının yüzde 62’si serbest ticaret anlaşmaları ülkelerine gidiyor. Yüzde 80’den fazlası STA’larımızın olduğu, yakın coğrafyalardaki ülkelere gidiyor. ABD’NİN GÜMRÜK VERGİLERİYLE İLGİLİ AÇIKLAMA: BÜYÜK BİR AVANTAJ VAR Ortalık yatıştığı zaman dönüp bakacaklar. Hangi ülkeler avantajlı, hangi ülkeler dezavantajlı? Küresel şok nereden kaynaklandı. Yeni Amerikan yönetiminin korumacı, tarife açıklamaları. Türkiye’ye uygulanan ilave gümrük vergisi yüzde 10. AB, bizim iki katımız. Asya’daki birçok ülkemiz bizim 3 ile 5 katımız. Büyük bir avantaj orada da var. Bir kırılma yaşanıyor. Bu kırılma yaşanırken Türkiye’ye tedarik anlamında fiyattan bağımsız tedarik gelecektir. Geldiğini duyuyoruz. Asya’daki üreticiler yeni dönemden nemalanmak için Türkiye’ye yatırımı kaydırma ihtimali yüksek. Hem gelişmiş dünyadan hem de gelişmiş dünyaya mal satanlar tekrar Türkiye’ye imalat yatırımlarını artırabilirler. TÜRKİYE’NİN ÇOK CİDDİ AVANTAJLARA SAHİP OLDUĞU ORTAYA ÇIKACAK’ Türkiye’nin küresel belirsizliğe karşı dayanıklılığı konuşulurken, birincisi fon çıkışında diğer ülkelerde olduğu gibi biz bu süreci yaşadık. İçerideki gelişmeler de üst üste geldi. Fakat ortalık yatıştığı zaman Türkiye’nin çok ciddi avantajlara sahip olduğu ortaya çıkacak.Bölgesel entegrasyonda Türkiye’nin avantajı var. Balkan ülkelerine zaten var. Orta Doğu, Kuzey Afrika... Mesela Irak ile yeni kalkınma yolu. Bütün bunlar küresel entegrasyonun zayıfladığı dönemde Türkiye açısından bölgesel entegrasyonda avantajı ortaya koyuyor. Yatırımcılar bu konuda ortalık yatıştığı zaman tekrar düşüneceklerdir. PETROL FİYATLARIYLA İLGİLİ AÇIKLAMA: TÜRKİYE AÇISINDAN OLUMLU ETKİLERE SAHİP Türkiye için en büyük avantaj olarak şu görüldü: Eğer küresel büyüme yavaş seyredecekse küresel emtia fiyatları düşecek. Petrol fiyatları bir ara 70-80 dolar aralığındaydı, şimdi 60 civarına kadar indi. Şu anda 65-70 aralığında. Bu Türkiye açısından inanılmaz olumlu etkilere sahip. Enflasyon, cari açığı aşağı çeken bir niteliğe sahip. ‘ENFLASYONLA İLGİLİ TEREDDÜT YOK’ Enflasyon Merkez Bankası’nın hedef patikası içerisinde kalacak. Beklentilerde sınırlı kötüleşme var. Lirada sınırlı değer kaybı var bunlar enflasyonu yukarı çeken faktörler. Petrol fiyatlarındaki düşüş çok net bir şekilde dezenflasyonist. Program tepki verdi. Finansal koşullar sıkılaştı. Ekonomide iç talep daha da yumuşayacak. Çıktı açığı büyüyor ve dezenflasyonist bir süreçteyiz. Nette programda herhangi bir değişikliğe ihtiyaç yok.Merkez Bankamız bugün itibarıyla hala yüzde 24’e rahat ulaşılabileceğine inanıyor. Petrol fiyatları enflasyonu aşağı çekecek. Beklenti ve kurdaki sınırlı değer kaybı talep zayıf olduğu için kur geçişkenliği de zayıf olacak. Enflasyonla ilgili bir tereddüt yok. Büyümede bir yavaşlama söz konusu olabilir. "ARZ YÖNLÜ BAZI TEDBİRLER ALACAĞIZ" Biz de arz yönlü bazı tedbirler alacağız. Birincisi bütçemiz var. Bütçede biz kaynakları daha üretken alanlara, daha verimli alanlara, rekabet gücünü artıracak, verimliliği artıracak alanlara kaydıracağız. İkinci konu YİTAK üzerinden biz özellikle yüksek teknoloji ve orta yüksek teknoloji yatırımlarını belki çok daha güçlü bir şekilde destekleyeceğiz. Bu programı daha önce 2023’ün sonunda açıklamıştık. Muazzam bir ilgi var. Biz bu programı büyüteceğiz.Üçüncü olarak Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın geçen sene açıkladığı Hit30 programı var. ‘İHRACATÇILARA DESTEKLERİ ARTIRMAYI PLANLIYORUZ’ İmalat sanayiinde en çok etkilenen 4-5 sektörümüze KOSGEB üzerinden güçlü ücret desteği sağladık. Net ücretlerin yüzde 10-11'ini biz sağlıyoruz. Burada bir husus var, ihracatçı. Merkez Banka’mız reeskont kredileriyle, Eximbank, ihracatçıları destekliyor. Biz destekleri artırmayı planlıyoruz. ENERJİ İLE İLGİLİ MECLİS’TE REFORM ÇALIŞMASI Önemli bir reform çalışması Meclis’te. Yatırımları hayata geçirecek güçlü bir reform çabası. Burada Türkiye’nin önümüzdeki dönemde enerjide dışa bağımlılığını azaltmak bizim için en önemli öncelik. Büyümede geçici olarak yavaşlama riskli var. Yapacaklarımızın dezenflasyonist olması önemli. Yatırımları, ihracatı, istihdamı destekleyerek biz büyümedeki yavaşlamaya tepki vereceğiz. ‘ENFLASYON HEDEFİNE İLİŞKİN TEREDDÜT YOK’ Enflasyon hedefine ilişkin kafamızda şu anda hiç tereddüt yok. ‘CARİ AÇIĞI 7-8 MİLYAR DOLAR AŞAĞI ÇEKECEK’ Cari açık programda öngördüğümüzden daha düşük olacak. Petrol fiyatlarındaki düşüş bu haliyle kalırsa cari açığı 7-8 milyar dolar aşağı çekecek. Euro/dolar paritesinin 1 civarına düşmüşken tekrar 1.10’un üzerine çıkması nette Türkiye’nin dış ticaret açığını 4 milyar dolar iyileştirecek. İkisini topladığınız zaman milli gelirin yüzde 1’i kadar bu seviyeler korunursa bizim cari açığımızda programa iyileşme olacak. Cari açık bunun oldukça altında olacak. Avrupa'da büyük elektrik kesintisi: Sistem 5 saniyede çöktü, OHAL ilan edildi, işte teoriler ‘BORCUMUZUN MİLLİ GELİRE ORANI YÜZDE 25’ Ekonomide öngördüğümüzden daha fazla bir yavaşlama olursa gelir ayağında bir zafiyet oluşabilir. Şu aşamada ilave tedbirden çok harcama disiplini bizim için önemli. Harcama disiplini dezenflasyonisttir. Bizim borcumuzun milli gelire oranı yüzde 25. ‘AVRUPA’NIN TÜRKİYE’YE İHTİYACI VAR’ Yeni dönemde AB ile ilişkiler gündeme geldi. Brüksel’deydim, AB Komisyon üyeleriyle resmi toplantılar yaptık. Türkiye, AB ekonomik entegrasyonunu nasıl hızlandırırızı konuştuk. Daha sonra Avrupa merkezli büyük çok taraflı finans çevreleri ile toplantı yaptık. Bir de tabi ki yine Avrupa iş çevreleri ile diyalog toplantısı yaptık. Bunların ana teması Avrupa’nın Türkiye’ye ihtiyacı var. AB, daha çok nasıl ekonomik anlamda daha olumlu bir gelecek inşa ederimin arayışında. Bir taraftan iç pazarda daha güçlü entegrasyon görülürken diğer önemli ülkelerle daha güçlü entegrasyon arayışında. Türkiye, AB’nin beşinci en büyük ticari ortağı.Ben Türkiye ekonomisinin küresel arz zincirinde çok daha güçlü bir noktaya gelmesi hususunda büyük fırsatla karşı karşıya olduğumuz düşüncesindeyiz. Türkiye büyük bir ekonomi. ‘GÜNEŞ PANELİ ÜRETİMİNDE AVRUPA’NIN EN BÜYÜK ÜSSÜNE DÖNÜŞTÜK’ Enerjide yeşil dönüşüm büyük fırsatlar içeriyor. Hit30 kapsamında güneş panel üretiminde Avrupa’nın en büyük üssüne dönüştük. Rüzgarda da öyle. Yakın elektrikli araçlarda, bataryada ve birçok diğer alanlarda Türkiye güçlü bir şekilde ön plana çıkacak. ‘CARRY TRADE ÇEKME ÇABAMIZ OLMADI’ Carry Trade çekme gibi bir çabamız olmadı, olmayacak. Program gereği giriş çıkışlar olabiliyor. ‘AB’NİN BİRÇOK KONUDA BİZE İHTİYAÇLARI VAR’ AB nihai hedefimiz tam üyeliktir. Bu bir stratejik önceliktir. Burada bir değişiklik yok. Burada sorun biz değiliz, AB. 2007’den itibaren bloke ettiler. Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, AB ve Türkiye’nin de lehine. Dönem dönem bazı ülkelerin siyasi yaklaşımını görüyoruz. Komisyona kalsa çoktan gümrük birliği güncellenmişti. Burada sorun siyasi müdahaleler. AB’nin savunma sanayiinde, savunmada, güvenlikte Türkiye’ye ihtiyacı var. Birçok konuda bize ihtiyaçları var.ABD yüzde 10 ilave gümrük vergisi ile bizi en avantajlı ülkeler statüsüne çekti. Demir çelik ve alüminyum gibi ürünlere daha önce bize yüksek tarife uyguluyordu. Bütün dünya tarifesini yükseltince Türkiye tekrar avantajlı konuma geldi. 2018 öncesine giderseniz Türkiye’nin demir, çelik, alüminyum alanında ABD’ye ihracatı 2.5 milyar doların altına düşmüyordu. Biz getirilen ilave gümrük vergisiyle bu 600 milyon dolara kadar düştü. ‘TÜRKİYE İÇİN MUAZZAM BİR AVANTAJ’ Yeni ABD yönetimiyle diyaloğumuz çok güçlü. İyi ilişkiler nedeniyle bizi en düşük gümrük tarifesine tabi tuttular. Bu Türkiye için muazzam bir avantaj. TÜRKİYE MUHTEMELEN SAVUNMA SANAYİİ İHRACATINDA 10’A GİRECEKTİR’ ABD ile biz 3-4 ana başlıkta çok iyi bir noktaya geldik. 1 enerji konusunda. Tabi ki biz enerji kaynaklarımızı çeşitlendirmek istiyoruz. Nükleer enerji, LNG konusunda. İkinci önemli başlık savunma sanayii. Türkiye savunma sanayiinde muazzam bir mesafe katetti. Türkiye eskiden dünyanın en büyük ithalatçıları arasındayken, bu sene büyük ihtimalle Türkiye muhtemelen dünya savunma sanayii ihracatında ilk 10’a girecektir. TÜRKİYE DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜN ALTYAPISINI HAZIRLAMAKLA MEŞGUL’ Savunma sanayii de önemli bir başlık. ABD yönetimi şu anda Türkiye’ye olumlu bakıyor. Diğer önemli bir başlık yapay zeka. Büyük veri merkezi gibi dijital dönüşüm için olmazsa olmaz teknoloji alanı. Yani ABD ile Türkiye arasında teknoloji alanında dikkat ederseniz ben oradayken ABD’nin önde gelen teknoloji firmalarının tepe yöneticileriyle bir araya geldim. Türkiye’nin dijital dönüşümü başarması lazım. Türkiye yapay zeka hazırlık endeksinde kendisine benzer ülkelerden çok daha ileri. Biz gelişmiş ülkelerle aynı seviyeye çıkmak istiyoruz. Türk Telekom’un bir süreci var. 20 yıllık süre gelecek sene sona erecek. Biz bu süreyi uzatacağız. Uzatırken yatırım bizim önemli ön koşulumuzdan biri olacak. Biz fiber optikte dünyanın gelişmiş ülkelerinden biri olmak istiyoruz. Türkiye dijital dönüşümün altyapısını hazırlamakla meşgul. ‘SAVAŞ SONA ERERSE TÜRKİYE İÇİN BÜYÜK FIRSATLAR VAR’ Kuzeydeki savaş sona ererse Türkiye için büyük fırsatlar var. Biz mal ihracatından bahsettik. Korumacılık daha çok mal ihracatına odaklanmış. Hizmet ihracatında Türkiye dünyanın en rekabetçi ülkelerinin başında geliyor. Bu bölge yeniden inşa edilecekse, Suriye, Ukrayna, Libya, yeniden inşa edilecekse Türkiye başat rol oynayacak. Bizim için en büyük risk ne? ABD diyelim ki Asya’ya yönelik gümrük vergilerini çok yüksek tutarsa ABD’ye satılamayan ürünlerin bizim pazarlara yönlendirilmesi riski var. O risk yatırımcılar tarafından en çok dillendirilen risktir. ‘DALGALANMALAR BÜYÜK ORANDA DURDU’ Önemli bir rezerv kaybı var. Bu rezerv kaybının yüzde 58’i dış kaynak. Birçok ülkede çıkış oldu. 19 Mart sonrası da çıkış var, sonrasında devam eden bir çıkış da var. Bu duruldu. Son 1 haftadır dalgalanmalar altın fiyatlarıyla yakından ilişkili ama büyük oranda durdu. Şu anda programa ilişkin bir soru işareti yok. Dezenflasyonda biz sorun görmüyoruz. KURUN DENGELENDİĞİ YERİ DOĞRU BULUYOR MUSUNUZ? Şartlar bugünkü koşullar Merkez Banka’mızın kuru belirlediği bir süreç gerektiriyor. Kur politikasını bir kez belirlersiniz Merkez Bankası yönetir. Bizim hükümet olarak müdahil olduğumuz alan değil, doğru iş yapıyorlar. Biz programı önceliklendirdik. Programımız dezenflasyon programı. Merkez Bankası doğru adımlar attı. Bir taraftan TL likiditeyi çekti. ‘TÜRKİYE’NİN ŞU ANDA KAYNAK SORUNU YOK’ Merkez Bankamız bu çerçevede gerekeni yaptı. Önümüzde bakalım cari açık azalacak mı artacak mı? Azalacak. Doğrudan yatımlar artacak mı azalacak mı? Ben artacağına inanıyorum. İslam Kalkınma Bankası’yla, Avrupa Yatırım Bankasıyla ilişkilerimiz olumsuz mu olumlu mu? Daha olumlu. Önümüzdeki 3 yılda 40 milyar doların üzerinde bunlar 10 yıl ve daha uzun vadeli piyasa faizine göre çok daha düşük imkanlar. Bunlar nerede kullanılacak? Yapısal dönüşümde kullanılacak. Türkiye’nin şu anda kaynak sorunu yok. Biz kısa vadeli piyasadaki iniş ve çıkışlara göre adım atmayız. Yapısal adım atarız şu anda yapısal bir adımı gerektirecek durum görmüyoruz. 200’DEN DAHA BÜYÜK BANKNOT DÜŞÜNCENİZ VAR MI? Merkez Bankası’nın konusu. Çalışma var mı yok mu onlar değerlendirirler."
    Click here to Read more
    Prev Article
    TEKNOFEST KKTC kapılarını açıyor
    Next Article
    Ekonomik güven endeksi azaldı

    Related Economy Updates:

    Comments (0)

      Leave a Comment