Search…

    Saved articles

    You have not yet added any article to your bookmarks.

    Browse articles

    GDPR Compliance

    We use cookies to ensure you get the best experience on our website. By continuing to use our site, you accept our use of cookies, Privacy Policies, and Terms of Service.

    Bakan Göktaş'tan önemli açıklamalar

    1 week ago

    4

    0

    Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş açıklamasında şu ifadeleri kullandı: "Dedem 1969'da Afyon Emirdağ'dan Belçika'ya göç ediyor. Ben de orada doğdum. Dedem Belçika'nın ilk Türk marketçisi. Babamlar da market işletti. Ben de okul sonrası o markette çalıştım. Kasiyerlik yaptım. Meyve sebze yerleştirdim. Siyasi kariyerimin topluma yönelik aktifleşmemin başlangıcı oldu. "BEN SİYASETE BAŞLADIKTAN SONRA MİLLETVEKİLİ OLDUM" Ben siyasete başladıktan sonra milletvekili oldum. Engelle karşılaşmadığım dönem olmadı. Ben Avrupa'nın ilk baş örtülü milletvekiliydim. Gençlerin sesi olmak için siyasete atılmıştım. Önyargıların çok yoğun olduğu bir ortamdı. İsviçre'de minareler Fransa'da burka yasaklanmıştı. "CUMHURBAŞKANIMIZ ÖNDERLİĞİNDE BU YASAKLAR GERİDE KALDI" 2006'da belediye meclis üyesi oldum. 2009'da milletvekili olduğumda önyargılı bir ortamdı. O zaman Türkiye'de bir başörtü yasağı vardı. Türkiye'de bir vesayetçi vardı. Cumhurbaşkanımız o vesayetle mücadele etti. İlk başörtülü milletvekili 2015'te meclise girebildi. Çok şükür Cumhurbaşkanımız önderliğinde bu yasaklar geride kaldı. Kadınlar toplumun her alanında güçlü. Şu anda bütün kadınlar tam eşit. Ondan öncesinde hak ve özgürlüklerden bahsedemezdik. Kadın temsil oranı 2002 oranı 4.9 iken bugün yüzde 20'lere ulaştı. İlk başörtülü kadın büyükelçi, ilk başörtülü vali bu dönemde atandı. Doktor mühendis genel müdür atanabiliyor. Kadın büyükelçi oranı 2002'de 6.9 iken bugün yüzde 27'lerde. Kadın akademisyen, profesör sayısı da arttı. "KALBİMİZİN BİR KÖŞESİ HER ZAMAN TÜRKİYE İLE ARTTI" Ben 2009'da bütün Avrupa'nın ilk başörtülü milletvekiliyim. Şimdi Belçika'da senatör var. ABD'de bile yoktu. ABD'de ilk başörtülü milletvekili 2015'te seçildi. Ben 2006'da belediye meclisine seçildim. Bana "başınızı açma" şartı ile belediye başkan yardımcısı olabilirsin demişlerdi. Şimdi Brüksel'de başörtülü belediye başkan yardımcısı var. Türk toplumu girişimcidir. Avrupalı Türk toplumu girişimci, çalışkan, azimlidir. Zaman zaman eleştiriler oldu "buraların dillerini öğrenemediler" diye ama o ülkelerin de bir entegrasyon politikası yoktu. Kimi Türkler 2-3 sene çalışayım diye gitti şimdi 4. kuşağa gidiyorlar. Çok kimlikli Avrupalı Türkler aslında zenginliktir. Ülkemizi her zaman yakından takip etti. Türk öğrenci derneği kurmuştuk. Ne zaman Türk karşıtı bir olay olsa hemen gider Türkiye'yi savunurduk. Belçika'da en aktif kadınlardan biriyim orda ödül aldım. Lübnan'dan ödül aldım. Büyükelçilik dönemimde Cezayir'den ödül aldım. Cezayir ilk defa bir Türk büyükelçiye ödül verdi. Belçika'nın en etkili 100 kadını arasında gösterildim. Önemli olan yaptığınız hizmettir. "İHRAÇ EDİLMEYİ KABUL ETTİM" 2009'da birinci dönem milletvekilliğim çok kolay olmadı. 2014'te partim beni bir kez daha aday gösterdi. Ben "Bu zorlukları yine yaşayacaksam yolumu çizeyim" dedim. Yeniden seçildim. Ancak o dönem parti başkanım değişmişti. Benimle yan yana fotoğraf çekinmek istemiyordu. Zor bir süreçti, stresliydi. Ben de kabuğumu kırmış oldum. 2015'te Ermeni iddialarının yüzüncü yılıydı. Parti başkanım "Bunu tanımazsan partiden ihraç olursun" dedi. Ben de değerlerim doğrultusunda bu iddiaları kabul etmedim ve ihraç edilmeyi kabul ettim. "BEN DEĞERLERİM İÇİN DİK DURDUM" Ben bağımsız milletvekili olarak 4 yıl daha görev yaptım. Ben değerlerim için dik durdum. Ölümle tehdit edildim. Yoğun tehdit ve hakaretler aldım. 7 aylık hamileydim o dönem. Ağır bir tecrübeydi. Avrupa'da pek çok kadın başörtülü olduğu için tecrit ediliyor. Fransa baş örtülü sporculara milli müsabakalara katılmalarını yasakladı. Orada gerçekten kendini sorgulaması gerekenler var. NÜFUS ARTIŞ HIZININ DÜŞMESİ HAKKINDA: "ASKERE GÖNDEREMEYECEK GENÇ BULAMAYABİLİRİZ" Bugün alarm seviyesindeyiz. Bugün doğurganlık hızımız 1.51 hızında. Nüfusun kendini yenileme oranı 2.1'dir. Şu an Türkiye kendini yenileyemiyor. Yaşlanıyoruz. Üretimden istihdama sağlığa pek çok boyutu var. Askere gönderemeyecek genç bulamayabiliriz. 2050 yılında nüfusumuz top seviyeye ulaşıp azalmaya başlayacak. 65 yaş nüfusumuz yüzde 10'u aştı. Çocuk sayımız azalırken bakıma muhtaç olan nüfusumuz artacak. Sosyal hizmetlerin değişmesi işgücü piyasasında bozulmalara yol açabilir. Cumhurbaşkanımız 2007'den bu yana buna varoluşsal bir tehdit olarak bakmıştı. Cumhurbaşkanımızın ne kadar haklı olduğu ortaya çıktı.
    Click here to Read more
    Prev Article
    Resmi Gazete'de yayımlandı: Özel sağlık kuruluşlarına yeni düzenleme
    Next Article
    AMD, 800 milyon dolar zarar edebilir! Peki neden?

    Related Economy Updates:

    Comments (0)

      Leave a Comment